25 Haziran 2007 Pazartesi

İMÂM-I ŞÂFİÎ



İMÂM-I ŞÂFİÎ
İmâm-ı Şâfiî hazretleri küçükken çektiği sıkıntıları şöyle anlatıyor:
“Küçük yaşta Kur’ân-ı kerîm ezberledim. Daha sonra devamlı olarak, Mescid-i Harâma gidip; fıkıh ve hadîs âlimlerinden çok istifâdeler ettim. Fakat o kadar fakir idik ki; bir yaprak kâğıt bile alamıyordum! Derslerimi daha çok kemik parçalarına yazardım!..” • • •
İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin annesi, Hazret-i Ali’nin torunlarından ve çok zâhide bir Müslümandı... Çok güvenilir olduğu için, herkes emânetlerini getirip ona bırakırlardı!
Birgün, iki kişi gelip; bohça içinde kıymetli bir elbise verdiler ve şu ricada bulundular:
- İkimiz birlikte gelmeyince bu bohçayı kimseye teslim etmeyin!
Bir müddet sonra, bunlardan biri gelip bohçayı istedi. Teslim şartını unutan annesi, bohçayı ona verdi.
Aradan bir zaman daha geçince, diğer arkadaşı da yalnız başına gelip, bohçayı istedi. Annesi, çok şaşırdı. Teslim ederken ikisi birden gelmeyince bohçayı vermeyeceğini hatırladı. Gelen ikinci kişi ise: “Arkadaşıma yalnız olarak niçin teslim ettiniz?” diye şikâyete başladı. Bu hâlde annesi zor durumda kaldı.
Tam o sırada okuldan dönen küçük oğlu Şâfiî, annesini üzgün görünce sebebini sordu. O da şikâyetçiyi göstererek; durumu ona anlattı.
Hiç düşünmeden adama dönen Şâfiî hazretleri, ciddiyetle adama dedi ki:
- Size bohçayı teslim etmemiz için; şart koştuğunuz gibi, diğer arkadaşınızı da bulup getirin! O zaman emânetinizi bizden isteyebilirsiniz!..
Adam, ne söyleyeceğini şaşırdı ve oradan sesizce uzaklaşıp gitti. turktakvim

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Rating , 10 out of 10 based on 250 ratings