Vakti zamanında bir adam ve köpekleri her gün ava çıkar, avladıklarınıda satarak geçimini sağlarmış. Hatta bu adam o kadar iyi avlanırmış ki avcılıktan zengin olmuş. Av müptelası bu adam gün gelmiş yaşlanmış, Köpeklerde yaşlanıp ölmüşler.
Bir insan için hava ile su ne kadar gerekli ise, bu Yaşlı avcı içinde Av okadar gerekli ve vazgeçilmez bir tutku halini almış. Parası ve imkanı var, kalkmış para ile avcı tutmuş birkaçta av köpeği.
Yaşlı avcı ve adamları, Hergün toplanıp ava gitmeye başlamışlar. Para ile tuttuğu avcılar bir o tarafa bir bu tarafa, vuruyorum ediyorum diyerek habire atıyorlar. Bizim avcı Tüfekler boww boww ses çıkara dursun; keyiflendikçe keyifleniyor. Ama oda ne ..... Köpekler boş geliyor.
Yaşlı avcı, köpeklerin vurulan hayvanları bulamadığını düşünerek, başka köpekler alıyor. Tekrar ava çıkıyorlar. Avcılar habire atıyor, avcı seyretmeye devam ediyor. Avcılar habire atıyor, avcı seyretmeye devam ediyor,durum yine aynı. Köpekler hep boş geliyor.
Yaşlı avcı tuttuğu avcıların, beceriksiz olduğunu bir türlü anlayamıyor. Hep köpeklere kabahat bulup. Daha fazla köpek alıyor. Derken bir gün, eski bir dostu ile karşılaşıyorlar. Ona başından geçenleri anlatınca.... Eski dostu onun bu haline hem gülüyor hemde acıyor. Sonra Ona dönüp.
Bak eski dostum, "her avcıyı kendin gibi bilme","sesi çıkmıyor diye köpeklere bahane bulma" diyerek, oradan uzaklaşıyor. Bizim yaşlı avcının çok zoruna gitsede, hatasını hala kabullenemiyor. "Yok diyor köpeklerde iş yok"
Sonuç
Bir paralık Tüfeği Tutamayan, On paralık Köpeğin kıymetini bilmez. Anlayana....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder